MAKALELER

DEĞİŞİM, GELİŞİM ve GELECEK

Değişmeyen tek şey değişimdir. Bu klasik cümle, içinde çok büyük bir gerçeği barındırıyor. Değişim ilk çağlardan bu yana kesinlikle vazgeçilmez bir gerçektir.
 
İnsan, hayatını kolaylaştırmak ve daha yaşanır kılmak adına bir çaba içerisindedir. Sümerlerin, dağdan yuvarlanan taşı görüp tekerleği icat etmeleri taşıma sorunlarına çözüm bulmak içindi ve sorunlarını çözmüşlerdi. Bu ilk adımdı ve değişimin temeliydi. Tekerlek, şu anda taşıyıcı araçların vazgeçilmez bir unsurudur.İşte bu da gelişimin sonucudur.Değişim ve gelişim – kısaca buna yenilik diyebiliriz – yaşamın her alnında vardır.
 
Değişim sonucunda ortaya çıkan “şey” toplumca kabul görür ve istenir hale gelirse bir “mal” haline gelmiştir. Alınır, satılır. Ekonomi döngüsüne girer.
 
Ekonomi döngüsünde aktör olabilmek daha anlaşılır bir ifadeyle marka olabilmek yenilik takipçisi olabilmekle ilgilidir. Geleceği hayal etmek ve gelecekteki ihtiyaçları belirlemek büyük şirketlerin en önemli hedefidir. Bakınız burası enteresandır; Tüketim toplumunda ihtiyaçların karşılığındaki malları üretmeniz yeterli olmaz. Sizi farklı kılmaz. Sizi daha öteye götürecek olan önce yeni ihtiyaçlar oluşturmak sonra da bu ihtiyaçlara cevap olmaktır.21.yy endüstrisinin ana teması üretmek ve ihtiyaç gidermek değil, ihtiyaç oluşturmak ve tükettirmektir. Bu da ancak inovasyonla gerçekleşebilir.
 
İnovasyondan kasıt en anlaşılır biçimiyle – OECD’nin kıdemli ekonomisti Romain DUVAL tarafından ifade edildiği biçimiyle büyümenin anahtarıdır. – Büyümenin anahtarı rekabetçilik değil, inovasyon demiştir kendisi. Bu sanırım doğru bir tanımlamadır. Çünkü sizin ekonomide aktör olabilmeniz oluşturduğunuz patentlerle, tasarımlarla yani gelecekle ilgili kurguladığınız dünyayla, ilgilidir. Bu, sizin en büyük yatırımızdır.
 
Eskiden bir mucit icat yapardı. Ya zeki olduğu için, ya başkalarının düşünmediğini düşündüğü için ya mecburen ya da rastlantısal olarak. Ama artık bu durum da değişti. Çünkü icadın çıkmasını beklemek için kaybedilecek zaman şirketler için bir lükstür. Şimdi iş dünyasında yeni bir şeyler söylemek, öğrenilir bir şey oldu. Şirketler sistemli ve devamlı bir inovasyon süreci geliştirmek istiyorlar.
 
İnovasyon sayesinde bilgi, ürüne, ürün bilgiye; bilgi tekrar ürüne dönüyor ve sonsuz sarmal sürüyor, gidiyor.Bu sarmalın her bir halkasını oluşturan ar-ge faaliyetleri sonucunda ise yeni değerler yaratılıyor.Yaratılan bu değerler de Patentler ve Tasarımlarla korunuyor.Dünyanın en büyük marka değerlerini yaratan şirketlere baktığımızda, almış oldukları patent sayılarının yüksekliği dikkati çekiyor.Şirketlerin taşınır ve taşınmaz malları hiçbir önem ifade etmiyor ve etmeyeceği aşikare görülüyor. Oysa ki trend, şirketlerin know-how, bunun sonucunda başlayan ar-ge ve süregelen inovasyon faaliyetlerini yapmaları ve bu faaliyetleri sınai mülkiyet belgeleri ile perçinlemeleri olarak gelişiyor.
 
Toparlayalım, siz bilgiyi toplumsal ve ekonomik faydaya dönüştürdünüz. Yeni ihtiyaçlar oluşturdunuz ve bu ihtiyaçlara cevap oldunuz. Bu arada devletten sağlayacağınız teşviklerle sürecin ekonomik zorluğunu aşabilirsiniz. Dünya devi şirketlerin büyümesi işte bu süreci aşmış, atlamış olmaları ile ilgilidir. Bu şirketler pastanın en kremalı tarafını alıyorlar çünkü inovasyon onların her şeyidir. Onlar, geleceği önce hayal sonra inşa ederler. L.Y. RAUKE’nin de dediği gibi “Durmak ölüm, taklit uşaklıktır.


Ömer KOCAKUŞAK
Bilen Patent A.Ş & Univation
PAYLAŞ: